Öncelikle şunu unutmayın! Corona kaygısında yalnız değilsiniz. Dünyada en çok takip edilen konuların başında corona virüsü salgını geliyor artık. Dünya genelinde ve Türkiye’de enfekte kişi sayısı, hayatını kaybeden sayısı, iyileşen sayısı derken, sokakta öksüren görünce çil yavrusu gibi dağılan insanları görür olduk. Bu kadar olumsuz bilgi arasında, kendi psikolojimizi de yönetmemiz gerekiyor. Çünkü farkında olalım ya da olmayalım, kaygı düzeyimiz çok yüksek ve emin olun ki aslında bir çoğunuz bunun olumsuz etkilerinin farkında bile değil.
Corona Kaygısı Sebepleri Neler

Her birimiz farklı farklı durumlardan etkileniyoruz aslıda. Kimimiz bir şeye odaklanıp kaygılanırken, başka biri farklı bir etkene odaklanarak kaygılanıyor. Bu sebeplerin bazılarını sizler için derledik. Sizin de yaşadığınız farklı corona kaygıları varsa, lütfen bizimle paylaşarak diğer insanlara yalnız olmadıklarını hissettirin.
- Çocuklarımızın sağlığı
- Anne ve babamızın sağlığı
- Kendi sağlığımız
- İşsiz kalma korkumuz
- Maddi kaygılar
- Sosyal medya yazıları
- Yazılı ve görsel haberler
- Dışarı çıkma korkusu
- Dışarıdan virüs getirme korkusu

Maalesef yüz yılda bir defa görülebilecek en kötü felaketlerden biri, bir piyango gibi bizim yaşadığımız zamana denk geldi. Aslında bu düşünce yöntemi çok da doğru değil. Dünya ve insanlar var oldu her dönemde, insanlık bir çok hastalıkla mücadele etmek zorunda kaldı. Bu mücadelede genellikle başarısız oldular, çünkü henüz bilim şimdiki zamandaki gibi gelişmemişti. Teşhis ve tedavinin bulunması uzun zamana yayılıyordu.
Dünyaya yayılan en büyük virüs salgınları!

- Antoninus Vebası: Roma, nüfusunun %30’unu kaybetti. Roma İmparatoru Lucius Verus bile bu vebadan öldü.
- Jüstinyen Vebası: 25 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.
- Kara Veba: 75-200 milyon arasında insan hayatını kaybetti.
- Su Çiçeği: Amerika kıtasındaki yerli nüfusun yüzde 90’ı hayatını kaybetti.
- Cocoliztli Salgınları: 15 milyona yakın insan öldü.
- Üçüncü Veba Salgını: Yalnızca Çin ve Hindistan’da 12 milyon insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu.
- Tifüs Salgını: Sovyetler Birliği ülkelerinde 3 milyona yakın insan salgın nedeniyle hayatını kaybetti.
- İspanyol Gribi: Dünya genelinde 50 ile 100 milyon arasında insanın ölümüne yol açtı.
- Asya Gribi: 4 milyona yakın insanın canını alan virüs, bulunan bir aşı sayesinde durdu.
- HIV (AIDS): Son 30 yılda 36 milyon insanın canını alan HIV için kesin tedavi henüz bulunamadı.

Bu yukarıda saydığımız olaylar sadece hastalıklar bu arada. Bunlar insanlığın tahmin edemediği ve uzun süre çözemediği salgınlardı. Ve elbette savaşlar var! Savaşlarda da bir çok insan öldü ve ülkeler ekonomik olarak çok etkilendi.
Dünya corona salgınıyla mücadele ederken, virüs Türkiye’de de yayılmaya başladı. İşimizi, aile hayatımızı ve elbette sosyal hayatımızı çok etkiledi. Birçoğumuz ailelerimizi ziyaret etmeye korkar duruma düştük. Uzmanların hepsi sakin kalınmasını önerirken, panik durumda olan bizler, bu tavsiyelerin doğruluğunu da değerlendiremiyor duruma geldik.

Değerli arkadaşlarım bakın, hayatınızı tek başına sürdürüyorsanız, ne yaparsanız yapın! Fakat eşiniz, çocuklarınız, anne ve babanız varsa ve onları seviyorsanız, yapabileceğinizin en iyisini yapıp, güçlü durmaya, onlara moral verici şeyler yapmaya özen göstermelisiniz. Emin olun ki, hayatınızda değer verdiğiniz kişileri mutlu ve umutlu görmek, sizin psikolojinize de olumlu etkide bulunacaktır. Yani aslında mental açıdan güçlü olmak böyle hayata geçirilir. Öyle, pozitif düşün mutlu ol yazılarının gerçek içeriği aslında budur. Siz bir şeyler yapmalısınız ki, bu size fayda sağlasın.

Kabul etmemiz gerekir ki, siyasi ortam, ekonomik sorunlar, iş hayatının zorluğu derken egoist bir toplum haline gelmiştik. Cep telefonlarının markası ile sosyal statü kazanmaya çalışan, elindeki üç beş kuruş para ile çevresini ezen bir toplum olmuştuk. Doymuyorduk, daha fazlasını istiyorduk, daha çok kazanmak için güçsüzleri eziyorduk, elimizdekilerin değerini hiç bilmiyorduk, şükretmek kültürümüzde olmasına rağmen bunu ağız alışkanlığı ile yapıyorduk, yalan mı? Başkalarının mutsuzluğundan mutlu oluyorduk! Ben demiştim!!! En çok kullandığımız cümlelerden biriydi.
Corona virüsü salgını, bize “welcome to real world” (gerçek dünyaya hoşgeldin) dedirtti. Sağlığın hayattaki en önemli nimet olduğunu bir defa daha gösterdi. Hem bu sefer sadece kendi sağlığımız değil, ailelerimizin de! Farkına vardık! Hayatımızdaki en büyük zenginliğin sağlığımız olduğunu acı acı öğrendik.
Corona Salgını Belki de Milat Olabilir!
Bakın değerli arkadaşlarım, bu yazı öyle palavra için yazılmıyor! Aile bağlarımızla, dinimizle, sosyal ve kültürel yapımızla en çok övünen milletlerden biriyiz. Fakat reel hayatta pek de öyle olmadığımızı hepimiz biliyoruz. Hayattaki hırslarımıza yenilip, hiç tasvip etmeyeceğimiz onlarca hata yaptık. Corona salgını belki bu açıdan, milletçe kenetlenmeyi öğreneceğimiz bir döneme girebiliriz. Kenetlenmekten kastım, hepimizin aynı düşünmesi, aynı siyasi partiye oy vermesi değil! Başkaları ile empati yapmak, onları anlamak, düşünmemiz gerektiğini hissetmemizdir.
Corona Kaygısı Bizi Yeniden Millet Yapabilir
“Bir Olacağız, İri Olacağız, Diri Olacağız, Kardeş Olacağız” gibi söylemler elbette güzel. Mesela ben her gün “Çok para kazanacağım” desem, bu gerçekleşebilir mi? Ben hiç birşey yapmadan hayatımda ne değişebilir? Almadan vermek Allah’a mahsustur. Birbirimize saygı göstermeyi corona salgını öğretecek, göreceksiniz. Bu dünyada tek başımıza yaşamıyoruz. Dünyanın diğer ucundaki bir virüs şu anda tüm ülkeleri, eyaletleri, şehirleri, ilçeleri, mahalleleri, sokakları ve hatta yaşadığımız apartmanları, yan komşumuzu vurmuş durumda!
Corona Virüs Kaygısı Nasıl Azaltılabilir
Farkında olun! Önce siz bir şeyler yapın! “Onlar yapmıyor ki kardeşim, ben neden yapayım ki” demediniz mi bu zamana kadar? 11 Mart’ta gazetelere yansıdı, millet marketlere akın etti, neymiş efendim “tuvalet kağıdı” alacaklarmış. Arabalarının bagajlarını, sadece tuvalet kağıdı ile dolduran insanlar gördüm! Bu ne bencillik? İşte anlatmaya çalıştığım şey bu! Başkasını düşünmemek! Sadece önce kendini düşünmek psikolojisi sizin kaygılarınızı artırıyor. Neden mi?
Corona Kaygınız Önce Sizi Bitirecek!
İnsanlar o kadar bencil ki, önce kendilerini düşündükleri için, aynı zamanda kendilerini yalnız hissediyorlar! Ülke daha kötü bir duruma giderse, kendilerine kimsenin yardımcı olmayacağını düşünüyorlar. Çünkü neden, “kişi kendinden bilir işi” demiş atalarımız. Eğer bu kişilerden biriyseniz bu yazımızı boşuna okudunuz, dağılabilirsiniz. Yok hayır, ben onlardan değilim diyorsanız, bu yazıdan çok şeyler aldığınızı düşünüyorum.
Sizin de eklemek istediğiniz şeyler varsa, lütfen yorumlar kısmına yazın. Hepsini tek tek cevaplayacağım. Sağlıcakla kalın, bu günler bitecek!