Koronavirüs salgını tüm dünyayı etkisi aldı. Birçok ülke vatandaşları evlerine kapandı ve sadece zorunlu ihtiyaçları için evlerinden dışarı çıkıyorlar. Elbette koronavirüs salgını da bir gün bitecek fakat emin olun ki alışkanlıklar değişecek. Hayat farklı yaşanacak. Bunlardan biri de spor yapmak! Evlerimize kapandığımız günden beri, çok azımız zaten spor yaparken, iyice hareket etmemeye başladık. Bu yazımızda spor yaparken, koşarken ya da yürürken virüs kapılır mı? Nerelere dikkat edilmeli? konularına değineceğiz.
SOSYAL MESAFE KURALI
Sosyal mesafe kuralını biliyorsunuz. Birçok ülkede üzerinde durulan 1-2 metrelik sosyal mesafe uygulaması, geçtiğimiz haftalarda 4 metre olmasının daha güvenli olacağı konusunda uyarılarla şekillendirildi. Sosyal mesafenin, kapalı ortamda ya da dışarıda hareketsiz halde iken bulaşıcı hastalıklardan kaçınmak için ideal bir mesafe olarak görülüyor. Ancak koşu ve yürüyüş gibi spor aktivitelerinde daha dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü koşan ya da yürüyüş yapan kişinin nefes alıp verirken, hapşırırken ya da öksürürken ağzından çıkan partiküller geride kalıyor. Dolayısıyla arkada kalan kişi, önünde koşan kişinin geride bıraktığı hava akımına maruz kaldığı için bu durum sağlık açısından tehlike oluşturuyor. Peki ya spor yaparken sosyal mesafe kuralları değişiyor mu?
SPOR YAPARKEN SOSYAL MESAFE KURALI
Karantinanın uygulandığı ülkelerin çoğunda koşu, yürüyüş, bisiklet gibi spor aktiviteleri kısıtlamalardan muaf tutuldu. Türkiye’de de spor yapanları televizyonlardan görüyoruz. Fakat koronavirüs günlerinde spor yaparken de sosyal mesafe kurallarına uygun hareket etmemiz gerekiyor. Belçika’nın KU Leuven ile Hollanda merkezli TU Eindhoven üniversitelerinin ortak araştırmasında spor yaparken hareket halindeki kişinin özellikle geride bıraktığı hava akımından kaçınmanın önemine dikkat çekiyor.

Söz konusu üniversitelerdeki araştırmacılar yaptıkları simülasyonlar sonrası bu sonuca ulaştı. Çalışmada yan yana, çaprazlama olarak birbirinin arkasında olanlar ile aynı çizgi üzerinde birbirinin arkasında olanların hareket halindeyken ortaya çıkardıkları salya partikülleri simüle edildi.

Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar hareketli grafikler ile canlandırıldı. Buna göre koşan kişinin geride bıraktığı damlacıklardan oluşan bulut kümeleri açıkça görülüyor.
Araştırmayı yürütenleren Prof. Bert Blocken, sadece öksürme ya da hapşırma gibi daha güçlü bir refleksle yapılan hareketler sonucu değil, spor sırasında nefes alıp verirken de geride partiküler bıraktığını söyledi. Blocken, hareket halindeki kişinin geride bıraktığı partikülerlerin hemen yere düştüğünü ancak bunun, arkadaki kişinin yakın ya da uzak oluşuna göre, üzerindeki giysilerine de yapışabileceğini dile getirdi. Dolayısıyla simülasyona göre spor yapan kişilerin aynı çizgi üzerinde hemen birbirlerinin arkasında olmaları, bulaşıcı hastalık kapma riskini de artırıyor.

Araştırmacılar, aynı çizgi üzerinde yürüyüş yapan kişilerin arasında güvenli mesafenin en az 4-5 metre, koşu ya da bisiklet sporu yapanlar arasında ise bu mesafenin 10 metre olması görüşünü ortaya koyuyor.