Dünyanın takip ettiği bilim dergilerinden biri olan The Lancet, Rusya’nın koronavirüs salgınına karşı ürettiği aşının sonuçlarını yayınlayarak güvenli olduğunu açıkladı.
Korona virüs aşısını geliştiren Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Enstitüsü, The Lancet bilim dergisinde yayınlanan bu makalenin ne derece önemli olduğunu tüm dünya ile paylaştı.
Rusya ülkesinde korona virüs salgınına karşı geliştirilen Sputnik V isimli aşının tescil edilmesinin üzerinden bir ay geçmeden dünyanın en etkili bilim dergisi The Lancet bugün aşının klinik araştırmalarının ilk iki aşamasında edinilen sonuçları yayınladı.
Yayınlanan makale yabancı uzmanların yönelttiği eleştirilere yanıt verirken uzun zamandır beklenen bir konuya da açıklık getiriyor: “Rus bilim insanları tarafından geliştirilen ve dünyada tescil edilen ilk koronavirüs aşısı, hastalıkla mücadelede etkili olmasının yanı sıra güvenli de.“
Aşının güvenli olduğu teyit edildi
Gamaleya Araştırma Enstitüsü uzmanlarının makalesinde yer alan en önemli sonuçlardan biri Sputnik V aşısının güvenli bir aşı olması. Aşının yol açtığı ciddi bir yan etkiye rastlamadı. Bu tür bir sonuca aşı adaylarının birçoğunda karşılaşılan bir durum değil, nitekim bazılarında ciddi yan etkilerin oranı yüzde 25’e kadar varıyor.
Uzun süreli bağışıklık sağlıyor
The Lancet’te yayınlanan makalede ayrıca Sputnik V’nin etkin olduğuna dair bilimsel kanıtlar sunuluyor. Bu kanıtlardan biri, aşının, eşsiz iki aşamalı uygulama özelliği sayesinde, aşılananların tamamının vücudunda koronavirüse karşı uzun süreli bağışıklık sağladığına yönelik.
Aşı, vakaların tamamında işe yarıyor
Bilim camiasının özellikle de Sputnik V gibi adenovirüs vektör temelli bir aşıyı kullanmakla ilgili en büyük endişelerinden biri, bazı insanlarda adenovirüse karşı önceden bağışıklık geliştirilmiş olması. Diğer bir deyişle, bağışıklık sistemimizin organizmaya, gerekli miktarda insan adenovirüsünün girişine izin veremeyeceğinden endişe duyuluyordu. Bu durum, aşıda koronavirüsün dış kabuğundaki genetik materyalin hücreye iletmesinde bir tür ‘taksi’ görevi görüyor (Koronavirüsün kendisinin aşı ile birlikte organizmaya girmemesi önemli, zira bu, enfeksiyon olasılığını tamamen ortadan kaldırıyor). Nitekim insanlar sık sık adenovirüse yakalandığından (sıradan soğuk algınlığı gibi), bu yönde bağışıklık geliştirmiş olabilirler ve teorik bakımdan adenovirüs temelli bir aşının etkisini azaltabilir. Ancak Gamaleya Enstitüsü’nün sunduğu sonuçlar, bunun aksi bir durumu ortaya koyuyor: Mevcut bağışıklık, aşının etkisi üzerinde bir tesir yaratmıyor.