Çarşamba, Nisan 17, 2024
Ana SayfaFaydalı BilgilerZümrüdü Anka Kuşu Anlamı Nedir? Anka Kuşu Hikayesi ve Efsanesi Hakkında İlginç...

Son Yazılar

Zümrüdü Anka Kuşu Anlamı Nedir? Anka Kuşu Hikayesi ve Efsanesi Hakkında İlginç Bilgiler

Bu makalemde sizlerle bunlardan biri Zümrüdü Anka Kuşu anlamı ve anka kuşu hikayesi ve efsanesi hakkında detaylı bilgiler paylaşacağım.

İnsan, tarih boyunca karşılaştığı zorluklara karşı çaresiz hisseden ve Allah’a ulaşamadığı için, ister Tanrı, ister insan, ister hayvan olsun, doğaüstü hayali yaratıklardan yardım almayı ummuştur. Bu makalemde sizlerle bunlardan biri Zümrüdü Anka Kuşu anlamı ve anka kuşu hikayesi ve efsanesi hakkında detaylı bilgiler paylaşacağım.

Zümrüdü Anka Kuşu anlamı ve hikayesi ile ilgili bilgilere geçmeden önce bu efsane neden ortaya çıkmış bu konuya devam edeyim. Kendini bazen çok çaresiz hisseden insanlar kaderini yöneten fantastik yaratıklara atıfta bulunmuşlardır, bunlardan bazılarına ölümsüzlük, mucizevi tedavi yeteneği, diriliş ve yeniden doğuş gibi güçler tasarlamışlardır. Anka Kuşu da bunlardan biri yani var olmayan ancak adı koyulmuş yırtıcı bir kuş. Bu kuşun tüyünü elde edenlerin, evrenin en büyük sırrına ve ölümsüzlüğe ulaşabileceğine inanılmış.

zümrüdü anka kuşu anlamı

Anka Kuşu efsanesi, hikayesi ile sosyoloji kitaplarına gerçek anlamda kaynak teşkil etmiş ender masallardan biridir. Bu esasen İran efsanelerinden biri de olsa Türk kültürünü de etkilemiştir. İnanışa göre Zümrüdü Anka Kuşu dünyanın üç kez yok olduğunu görecek kadar uzun yaşamış ve o kadar çok şey öğrenmiştir ki, her çağın bilgisine sahip olduğu sanılmaktadır. Bir efsaneye göre, Anka Kuşu kendini alevler içinde bulmadan önce 1.700 yıl yaşadığı rivayet edilmiştir.

zümrüdü anka kuşu anlamı

Bu makalemde, doğaüstü özelliklere sahip mitolojik bir kuş olan Anka Kuşu’nun, hikayelerde ve minyatür resimlerde olduğu gibi mucizevi yaşamın ve tedavinin bir sembolü olduğu gibi konularla birlikte Zümrüdü Anka Kuşu anlamı ve hikayesi hakkında bilgiler bulacaksınız.

Zümrüdü Anka Kuşu Hikayesi

Zümrüdü Anka Kuşu hikayesi çok etkileyici ve aslında insanlara hayatta karşısına çıkan engelleri nasıl aşması gerektiği ile ilgili temel bilgiler veriyor. Anka Kuşu efsanesi hakkında çok farklı bilgiler var, fakat bunlardan en çok anlatılanı sizlerle paylaşmak isterim. Anka Kuşu, bilgi ağacı dallarında yaşıyor ve bu onu insanların bile bilmediği bir çok konuda bilgi sahibi olmasını sağlıyor. Dünyada yaşayan diğer tüm kuş türleri Anka Kuşuna güvenir, inanır ve zor zamanlarında kendilerine yardım edeceğini bilirler. Fakat bir gün nedendir bilinmez, Anka Kuşu, öleceğini hisseder. Bu sebeple huzurla öleceği bir yuva yapmaya karar verir. Kuru dallardan kendisine kapalı bir yuva yapar ve kimsenin kendisine ulaşamaması ya da bulamaması içinde yapışkan bir madde ile yuvanın dallarını örter. Bu gizli yuvasında ölümü beklerken, güneş tüm sıcaklığı ile ortaya çıkar ve yuvanın kuru dallarını ve yapışkan sıvıyı ısıtmaya başlar. Tabi dallar iyice ısındıktan sonra yuva yanmaya başlar ve anka kuşu kendini hapsettiği kapalı yuvada yanarak ölür. Fakat çok kısa sürede küllerinden yeniden doğar ve bambaşka bir formda yeniden dirilir.

zümrüdü anka kuşu hikayesi

Fakat bu olaylardan diğer kuşların haberi olmamıştır. Bir gün başlarına o kadar çok talihsizlik gelir ki, Anka Kuşu yardım eder düşüncesiyle ondan yardım istemeye karar verirler. Fakat unuttukları bir şey vardır. Anka kuşunun uzun zamandır görünmediğini farkederler. O kadar çok beklerler ki onu yeniden görmeyi, bu uzun bekleyişten sonra umutlarını keserler. Diğer tüm kuşlar artık yalnız kaldıklarını ve Zümrüdü Anka Kuşunu bir daha hiç göremeyeceklerini düşündükleri sırada çok uzak diyarlarda bir ülkede Anka kuşunun tüyü bulunur ve kuşların hepsini bir umut kaplar. Hepsi karar verir ve yuvasına gitmeye karar verirler. Fakat onları zorlu bir yolculuk beklemektedir. Çünkü Anka kuşunun yuvası Kaf Dağı’nın en yüksek tepesinde bulunmakta ve oraya ulaşmak için de 7 zorlu vadiyi aşmaları gerekecektir.

Yolculuğa çıkarlar ama her vadide bir çok kuş ya kaybolur ya da enerjileri tükendiği için ölür. Şimdi sizlerle Zümrüdü Anka Kuşu hikayesi temel felsefesi olan yedi vadi hakkında bilgi vereceğim.

1. vadi: İrade vadisi

Bu vadiye ulaşanların tüm dilekleri sınırsızca yerine gelir. Her şeyi isteyebilir ve elde edebilirler. Buraya ulaşan kuşlar, bu vadide kendilerinden geçerler ve o zamana kadar elde edemedikleri her şeyi dilerler ve hepsi gerçek olur. Zümrüdü Anka Kuşuna ulaşmaya çalışan kuşlardan en fazla kayıp burada verilir. Zevke ve sefaya dalan kuşlar diğer 6 vadiye uçmayı düşünmezler bile.

2. vadi: Aşk vadisi

Birinci vadinin büyüsüne kapılmayan kuşlar ikinci vadiye ulaştıklarında, özellikle bekar kuşlar hayatlarının aşklarını burada bulduklarını sanarlar. Buradaki sahte aşka ve mutluluğa inanan birçok kuş üçüncü vadiye gitmekten vazgeçerler.

3. vadi : Cehalet vadisi

Buraya kadar ulaşan kuşlar, vadiye girdikleri anda her şey gözlerine güzel gelmeye başlar. Aslında geldikleri yerin aynısı olan bu vadide hiç bir şeyi umursamazlar. Hatta bir çoğu Anka Kuşunu bile unutur. Düşünmeyi, umursamayı, dikkati vermeyi tamamen unuturlar. O kadar cahil hale gelirler ki, sorunlarını unutur, anlamsızca gülümsemeye başlarlar. Yani yapay bir mutluluk vardır beyinlerinde.

4. vadi: İnançsızlık vadisi

Dördüncü vadiye ulaşan kuşlar inandıkları tüm değerleri kaybettikleri yani unuttukları görülür. Hatta o kadar ileri gider ki bu durum, Anka Kuşunu bulmak için çıktıkları yolda, aslında onun hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini, ondan medet ummanın kötü bir fikir olduğununa inanırlar. Kuşların önemli bir bölümü aslında Anka Kuşunun o kadar da bilgi sahibi olmadığını, buraya kadar boş yere geldiklerini, geri dönmeleri gerektiği duygusuna kapılırlar. Bir çok kuş da bu vadide geri dönmeye karar verir.

5. vadi Yalnızlık vadisi

Bu vadiye kadar ulaşan ve sayıları giderek azalan kuş sürüsü, burada yalnızlık hissine kapılırlar. Grup olarak düşünmeye son verip, sadece kendilerini düşünmeye başlarlar. Yani bencilleşirler. Karnı acıkan kuş, sadece kendi karnını doyurmayı düşünür. Ortak bir amaç uğruna yola çıktıklarını bile unuturlar. Bu unutkanlığa inanan, ortak amaçlarını unutan bir çok kuş da altıncı vadiye ulaşamadan geri döner.

6. vadi: Dedikodu vadisi

Altıncı vadi dedikodu kazanıdır. Bu vadiye ulaştıklarında en önceki kuş bir fısıltı duyar. Fısıltı ‘Zümrüdü Anka Kuşunun tüylerinin yandığını ve bir daha asla çıkmayacağını’ söyler. Öndeki kuştan arkadaki kuşlara kadar kulaktan kulağa bu bilgi yayılır, fakat bu dedikodunun kim tarafından yayıldığı ya da doğruluğu hiç düşünülmez. Anka kuşunun yuvasında öldüğü bir daha onu hiç göremeyeceklerine inanan kuşların büyük bölümü yedinci vadiyi görmeden geri dönerler.

7. vadi: Ben vadisi

Buraya kadar ulaşan tüm kuşlar ‘’Ben’’ vadisine girdikleri anda, içlerinde o zamana kadar yaşamadıkları bir his uyanır. Kimi diğer kuşun kanadını eleştirmeye başlar, bir diğeri her şeyi bildiğini iddia eder. Yanlış yoldan gidiliyor diye kargaşa çıkar. Her kafadan bir ses çıkmaktadır. Herkesin fikri vardır ve hepsi de söyleyen için doğrudur. Sanki milyonlarca farklı yol varmış gibi… Hepsi en önde lider olmak ister, öne geçmek için birbirlerini ezip dururlar. Ta ki vadiden çıkana, “Ben”den uzaklaşana dek…

zümrüdü anka kuşu anlamı

Ve nihayet vadiden Kaf Dağı’na vardıklarında, dünyadaki bütün kuşlardan geriye sadece 30 tanesi kalır. Zorlu vadilerden geçen bu 30 kuş, yuvaya vardıklarında Zümrüdü Anka kuşunun “otuz” demek olduğunu öğrenirler. Yani kalan kuşların hepsi Simurg’tur. Kurtarıcı, bilge, mükemmel kuş; bu yedi vadiyi geçen kuşların tamamıdır.

Zümrüdü Anka Kuşu Efsanesi ve Anlamı

İradesine hakim olan, körü körüne bağlanmayan, düşünen, kendini geliştiren, kendine ve başaracağına inanan, hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini bilen, yalnız olmayı tercih etmeyen, dedikodu yapmayan ve en önemlisi egosunu eğiten kuşlar Simurg’tur.

Zümrüdü Anka Kuşu hikayesi tüm kültürleri etkiler. Bunlardan biri de tabi ki Türkler olmuştur.

Zümrüdü Anka Kuşu (Simurgh) efsanesi, Orta Doğu’da farklı kültürlerde farklılık göstermiştir. Simurgh kavramının köken olarak genellikle Farsça olduğu bilinmesine rağmen, onunla ilgili mitoloji tarihi çok eskilere dayanır.

Pers yani İran mitolojisine göre Simurg, Elburz Dağı’nda, ölümsüzlük iksirinin tohumlarını içeren Gaokerena ağacının tepesinde yaşıyordu. Bu özellik, Garuda kuşunun Hint mitolojisine benziyor. Simurgh kavramıyla ilgili diğer bazı özelliklerle benzerlikler, eski Çin, Mısır ve Yunan mitolojilerinde de bulunur.

İslam öncesi Türk kültürü döneminden var olan mitolojik kuşlar, sembolik ifadesini koruyarak, Türk edebiyatında ve sanatında tekrar tekrar ortaya çıkarak toplumun hafızasında yaşadılar. Orta Asya ve Orta Doğu mitolojilerinde siyah kuş veya kartal motifi ve üzerinde tünediği hayat ağacı, Hint mitolojisi Garuda’nın Budizm ve Maniheizm üzerinden etkisi ve Zümrüt-u Anka adlı simurgh ile ilgili semboller Araplar ve Müslüman Türkler tarafından doğaüstü ile kurulan ilişkiyi sürdürmüş ve Selçuklu ve Osmanlı Türk kültürlerinde totemik bir arketip olarak varlığını sürdürmüştür.

Sanat ve edebiyatta önemli bir sembol olarak karşımıza çıkan simurgh, Türk-İslam kültüründe iki şekilde anlatılmış ve resmedilmiştir. Biri iyiliğin sembolüdür ve İslam öncesi Türk inancındaki iyi ruh fikrine eşdeğerdir. Diğeri kötülüğün sembolüdür. Çin ve Hint sanatının hayvan resimlemesinden etkilenen İslam öncesi Türk sanatı, Anadolu Türklerinin simurgesiyle benzer bir şekilde birleştirilerek kullanılmaya başlanmıştır.

Benzer Yazı: Hz. Adem’in İlk Eşi Olduğu İddia Edilen Lilith Kimdir?


Takiye.com’u twitter ve google haberler üzerinden abone olarak takip edebilirsiniz.

Faydalı Bilgiler kategorimizdeki diğer yazılarımız da ilginizi çekebilir.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Latest Posts

-REKLAM-

Bunları Kaçırmayın!